twitter

20 Ekim 2015 Salı

Milli Mesai / Buyuk Turnuvalar 1996-2016

Hayata dair hatırladığım ilk şeylerden birisinin Türkiye-İsviçre maçı olması futbol manyaklığımın küçüklükten geldiğinin kanıtı olmuştur. Hemşerim takoz Recep’in orta sahadan gol attığı maçın tarihini bu sene merak edip kontrol ettim. Sene 1994 yani bendeniz 4 yaşındayım. O kadar ufakken böyle bir şeyin hatırlanması mümkün mü bilmiyorum ama benim için ilk resmi maç Recep Çetin’in golüyle başlar.



O dönemlerde Türkiye’deki bütün iyi oyuncuların bir araya gelip bir Milli Takım oluşturma fikri benim için Avengers, Suicide Squad ya da Space Jam’den farksızdı. Eğer en iyi Türk oyuncular oynayacaksa bizim Milli Takım yenilmez olmalıydı. Ne yazık ki Fatih Terim önderliğinde ilk defa katıldığımız Avrupa Şampiyonası bana bunun tam tersini ispatlamıştı. Artık yenilmez olmadığımızı ve yabancı futbolcuların daha iyi olduğunu öğrenmiş ve onları izleme şansına erişeceğim bir sonraki turnuva için sabırsızlanıyordum.



Sıradaki turnuva 96’dan daha görkemliydi Brezilya’nın da katılacağı Dünya Kupası... Bu turnuvada Türkiye yoktu bende eskilerin yaptığı gibi Brezilya’yı tutarak rengimi belli ettim. Ne de olsa 1954’ten bu yana hep Brezilyayı tutmuştuk. Mahallede bir üst jenerasyonun Ronaldo’nun maçı var deyip sokaktaki futbolu yarıda bıraktıklarını hatırlıyorum. Bir de Paraguay-Bulgaristan maçını… Hayatımda izlediğim ilk Dünya Kupası maçıydı. Hatırladığım en efsanevi an ise bir kalecinin frikik atması olmuştu. Chilavert denen adam harika bir vuruş yapmış ve İstanbulspor’dan tanıdığım Zdravkov 90’dan çıkarmıştı. İlk izlediğim Dünya Kupası maçı Zdravkov yüzünden 0-0 bitmişti. Aynı Zdravkov ilk gittiğim maçta Bayrampaşa Çetin Emeç’te Anakragücü’nden 4 yemiş yine beni üzmüştü. Çok iyi kaleciydi ama bu yüzden hiç sevemedim Zdravkov’u. 98 Dünya Kupası finalinde çok sevdiğim Ronaldo’yu alt eden Zidane’a da yıllarca ısınamadım. 98 Dünya Kupası’nı alan Fransa hep hayallerimi yıkan takım oldu. 10 yaşımda da Toldo’lu, Del Piero’lu İtalya’yı tutuyordum. Trezeguet ve Wiltord ikinize de ordan uyuzum.



2000'deki o turnuvada çeyrek finale kadar kimseyi zorla desteklemeye gerek yoktu Tayfur’un sakin penaltısı sonrası finallerdeydik. Tam ilk maç zamanı bizim de mahalle maçı var ama ilk maç İtalya’ya karşı takımı yalnız bırakıyor ve çıkmıyorum dışarı. okan'la ümitleniyoruz ama yine İnzaghi sanırım Juve’de de vole atmıştı bize. Torino karşısında da Terim’in biletini kesen penaltıyı bilerek kaçırmıştı sana da ordan kinim var Pippo. Son maç ev sahibi Belçika ile Hakan Şükür stratosferden turu getiriyor. Çeyrek finalde Arif penaltıyı kaçırınca biz de Portekiz’e yol veriyor evimize dönüyoruz.



2002 Dünya Kupası elemeleri başarılı geçiyordu galiba bu sefer kimseyi desteklemek zorunda kalmayacaktık. Aynı anlarda oynanan Türkiye-Hırvatistan basketbol maçıyla Türkiye-İsveç maçı arasında gidip geliyorduk. İbrahim Kutluay bizi sevince boğarken Henrik Larsson da bizi üzüyor ve Play-off’a yolluyordu. Rakip Avusturya: deplasmandan Okan Buruk’la 1-0’la dönülmüş avantaj bizde sahamızda öyle bir futbol oynuyoruz ki Avrupa’nın Brezilyası biziz. Yıldıray perdeyi açıyor Arif kapatıyor 1954’ten sonra ilk kez Dünya Kupasındayız.

Hasan Şaş’ın golünde okul yolundayım. Amcam Ümit Davala’nın saçlarına söverken evde, Çin’i yenerken sabahın 10'u ben de doğal olarak kahvaltı yapıyorum. Ortada zaman kavramı adına normal bir şey yok İtalya, Fransa eleniyor. Saçlarına hakaretler edilen adam Japonya karşısında bizi Çeyrek Final’e taşıyor bizim yüzümüz kırmızı beyaz sulu boyayla boyanmış. Berberler çoluğun çocuğun saçını mohikan kesimi yapmaya başlıyor. Senegal maçında Sakarya’ya gidiyorum VIB’teyim gol olunca otoyolda kornalar çalıyor, otobüs sallanıyor. Kadınlar altın gününde maç izleyip Ronaldo’nun pis burun golüyle üzülüyorlar. Kore maçında Hakan Şükür’le tarihe geçiyoruz. artık sokaklarda çalımlar İlhan Mansız, keller Hasan Şaş… Taksimde Tarkan’la coşuyoruz.. Dünya Üçüncüsüyüz.



2004 Avrupa Şampiyonası: Verpakovskis denen şahsiyet tarihimizin en iyi milli takımlarından birisini mağlup ediyor Letonya finallerde. Ben yine Ronaldo hayranı olarak kalmakta ısrarcıyım. İsmi cismi biraz değişiyor. Cristiano’nun yeni çıkış yaptığı dönem henüz 19 yaşında, 7 numaranın sahibi hala Luis Figo. Milan Baros döktürüyor. Çekler çok formda ama o da ne Yunanistan Çanakkale’de bizden öğrendiğini sahada uyguluyor. Geçit yok. Zagorakis, Dellas, Charisteas komşuyu finale ordan da kupaya taşıyorlar. Ronaldo yenilince ben de yine yenilmiş sayılıyorum. Bu arada turnuva boyu bir gol atamadın Pauleta sana da kılım.



2006 Dünya Kupasında Zidane’nın finalde Materazzi’ye kafa atması dışında bir olay olmadı.



Yıl 2008 üniversiteyi kazanmışız kafamız rahat. Üstüne de Avrupa Şampiyonasına katılmışız keyifler tavan. Emre Norveç’e 25-30 metreden sallamış hem de deplasmanda bekle bizi Viyana geliyoruz. İlk maç Portekizle Pepe sonra da bizim hipster Meireles 2-0.Genç Arda yok eleştiriler var. İsviçre maçı amazona alınmış bu yağmur başka yerde olmaz. Sahaya Tümer Ayhan Gökdeniz’le çıkmış Terim, yerden futbol oynayacağız sözde ama saha daha çok su kayağına elverişli. Hakan Yakın atıyor sevinmiyor. Sonra Semih atıyor dakikalar 90+4 olunca da Arda Benaglio’yu avliyor hem kendi seviniyor hem bizleri sevindiriyor. Çek maçı tarihin en iyilerinden anlatmaya lüzum var mı? Plasil’in saçma vuruşu Koller’in golü 2-0 gerideyiz. Arda ateşliyor. Tuncay deli fişek rahat durmuyor Asistler Hamit’ten goller Nihat’tan ikram Cech’ten. Çeyrek Finaldeyiz. Rakip Hırvatistan, Mostar’ın karşı kıyısına Türk bayrakları asılmış. İzmir’de bir yerlerdeyiz. 118 Klasnic turnuva biter biz ülkeye döner dedik ama 120’de Semih Semih Semih hey yavrum benim be :D



Kupayı İspanya aldı biz yarı finalde en iyi futbolumuzu oynayıp son dakikada Lahm’ın golüyle Almanya’ya yenildik. Kazım’ın ayağı kaymasaydı belki komşunun yaptığını yapardık kim bilir?

2010 2012 2014 kaçtı. 2010’da kupayı kazanınca koca koca İspanyollar yanımda ağlamıştı. Futbol enteresan oyun, duygu yoğunluğu üst seviyeye kolayca çıkabiliyor. 2012’de Prandelli takımını İspanya karşısında grup maçında oynattığı gibi oynatsa İtalyanlar d sevinçten ağlayabilirdi. 2014 izlediğim en iyi Dünya Kupasıydı. Almanya hak ederek kazandı. Brezilya’lı amcaya da çok üzülmüştüm Toprağı bol olsun. James Rodriguez, Keylor Navas, David Luiz, Sliman İslami ve diğerleri... Van Persie'nin kafa golü de tarihin en iyisiydi..



2016 normal şartlarda ülkemizde düzenlenecekti biz de doğrudan katılacaktık ama Platini Bey nüfuzunu kullandı 1 oyla kaybettik. Hakkımız olan fakat verilmeyen turnuvaya zor da olsa katılmayı başardık. Tarih yazmak için yeni bir fırsatımız daha var. Selçuk geliyor ve gol de geliyor Bekle bizi Fransa . Haydi Hayırlısı…