Uzun yıllardır babamla bir maça
gitmemiştik. İş-güç, ayrı şehirler, ayrı takımlar derken bizim maça gitme
mevzumuz da tarihin tozlu raflarında kaldı. En son stadyumda beraber
oturduğumuzda sahanın bir tarafında Saffet Akyüz, Aykut Kocaman, Zdravkov vs.
diğer tarafında Kennedy, Baidoo, Tarık Daşgün vs. vardı. Maçı Ankaragücü
deplasmanda 4-1 kazanırken İstanbulspor’u destekleyen 8 yaşındaki ben de ilk
stadyum mağlubiyetimle tanışmıştım. Kardeşim yenilen gollerden sonra
Ankaragücü’nü tutmaya başladığı için eve kazanan taraf olarak dönmüştü.
Babamla futbola dair tek ortak
noktamız Sakaryaspor oldu. Benim hatırladığım ilk Sakaryaspor maçında Mohammed
Ali Kurtuluş yeşil siyahlı formayı giyiyordu. TRT’de gördüğüm bu maç 1998
yılındaydı. Yani 8 yaşımdan itibaren bilinçli olarak Sakaryaspor’u
destekliyorum diyebilirim. 1990’da İstanbul’da doğup yaz tatilinde bir sahil
kasabasına giderek sadece yeşil siyaha gönül vermek kolay değil. Van Gobbel’den
de önce sarı kırmızı formamla sokakta top oynuyordum. Diğer taraftan orta okula
giderken 2001-2002 sezonunda Türkiye Kupası’nda Beşiktaş-Sakaryaspor maçını
okulun çay ocağında izleyip Tuncay Şanlı’nın sahneye çıkışını görmem, şehrin
evladı Şaban Yıldırım’ın takımı direkt Süper Lig’e çıkarışına şahit olmam,
playoff finalinde Taner Demirbaş’ın Altay’ı sahadan silişini izlemem yeşil
siyahı da aklımın bir köşesinde tutmama yardımcı oluyordu.
Ortaokuldan sonra bir daha
Galatasaray formam olmadı. Lisede resim çantasında Said Makasi yazan bir
öğrenciydim. Lise akli melekelerin kaybolduğu yıllardı. Beden eğitimi derslerinde benim yeşil siyah çubuklu formamdan
sonra şehir takımları furyası oluştu. Malatya’dan Antep’e okul bahçesinde Fazlı
Ulusoy’lar Serkan Bensol’ler, Franco Cangele’ler top koşturuyordu. O yıllarda
Saffet Sancaklı’nın İstanbulspor’u benim için Sakaryaspor maçı demekti. İstanbulspor'un kalecisi Erol'a kafayı yedirten kimdi hala merak ederim. Eeeeröööllll diye bağıra bağıra en az Burak Akdiş kadar faydalı oldu. Yenibosna’dan Güngören’e Sakaryaspor nereye gelirse o stada gittim. Burak Akdiş
ve Ferdi Başoda’nın forvet ikilisi olduğu sezon Yedi Bela Hüsnü tezahüratları
eşliğinde Süper Lig’e çıkmamıza kesin gözüyle bakılıyordu. O takım nasıl
olduysa direkt çıkamadı ve playoff’a kaldı. Şansıma playoff maçı Ali Sami
Yen’deydi. Kapalı altta izlediğim maçta ilk yarıyı 2-0 önde kapattık. Yine ne
olduysa ikinci devre maç 2-2 bitti ve penaltılarda Bolu’ya elendik.
Yenildiğimiz yetmedi bir de statta esir kaldık.
2010 yılında Sakaryaspor’dan
umudun kesildiği ortamda Şaban Yıldırım takımı 2. Lig playoff şampiyonu yaparak
büyük bir sürprize imza attı. Zaten sonra ne zaman umutlar bitse Şaban Yıldırım
göreve getirildi. Efsane geri mi dönüyor derken ertesi sene 2. Lig’e geri
döndük. Sonraki yıllar 3. Lig’de, olmadık deplasmanlarda maça gitmekle geçti.
Ankara Demir’in Sakaryaspor’un nemesisi olması da bu döneme denk gelir. 3. Lig
playoff’unda Erzurumspor’u Burak Göksel’in golüyle elerken İzmir’de karşımıza
yine nemesis Ankara Demir’in çıkacağını düşünmeden şampiyonluk havasına
girmiştik. Ne yapalım kısmet işte Olimpiyat Stadı’nda 3. Lig şampiyonluğuna
sevinmek de varmış. Sonrası daha yakın zamana denk geliyor. Hikayemiz “Playoff
Finali ve Kaybetmek” adlı bir filme dönüştü.
Bu yıl (2021/22 sezonunda) artık
hedef direkt olarak bir üst lige çıkmak. Kadro kalitesi direkt çıkmak için
yeterli. Altyapıdan oyuncu yok. Şehri ve takımı yönetenlerin tek prensibi üst
lige çıkmak olarak gözüküyor. Gerisi önemli değil. Kendi adıma üst lige çıkmayı
takımı takip edebilmek için istiyorum. Maçları Youtube’dan cep telefonu
kamerası çekimiyle izlemekten yoruldum. Takımın istatistiklerine
bakabileceğimiz bir ligde olsak hiç fena olmaz. Yoksa başarı falan pek umurumda
değil. 18 altyapı oyuncusuyla oynamak benim için en büyük başarıdır.
Bu hafta fırsat bulunca
Sakaryaspor-Afyon maçı için babamı aradım. Adapazarı Kuzey Terminal’de
buluştuk. Maraton’da koltukları sökmüşler güzel olmuş. Zaten orada koltuğa
oturan birini görmedim. Biz yan tarafta sakin bir yerde oturup maçı izledik. Sakaryaspor
Avrupa’nın en az gol yiyen takımı olarak yine gol yemeden maçı tamamladı. 2-0
kazandık. Sakarya Atatürk Stadı’ndan sevgiler.