twitter

13 Ocak 2015 Salı

ATAMAN’IN GENÇ TÜRKİYE'Sİ MADALYAYI HEDEFLİYOR



Geçtiğimiz aralık ayında EuroBasket2015 kuraları çekildi, turnuvadaki kurala göre ilk aşamada gruplarında ilk dört sırayı alan ekipler ikinci tura çıkacak ve geriye kalan iki ekip ise turnuvaya veda etmek durumunda kalacaktı. Sırbistan, İspanya, Almanya, Türkiye, İtalya ve İzlanda’nın aynı gruba düşmesi sonucu turnuvadaki “ölüm grubu” konusunda tartışmalar başlamadan sona erdi.

EuroBasket2013’te yaşanılan hayal kırıklığı sonrasında Türk Milli Takımı’nın başına geçen başantrenör Ergin Ataman, bu zorlu kuraya rağmen umutlu gözüküyor. Nitekim kendisi Eylül ayında Türkleri FIBA Dünya Kupasında çeyrek finale taşımayı başardı.

Ergin Ataman fibaeurope.com’a verdiği röportajda, U18 ve U20 Avrupa Şampiyonalarında harika oynayarak şampiyon olan genç kadroyu nasıl A Milli Takım ile kaynaştırarak yeni bir takım oluşturacağının tüyolarını veriyor.

Türkiye'nin Dünya Kupasında son sekize kalması Milli Takım ve Türk seyircisi arasındaki ilişkiyi yeniden canlandırdığı konuşuluyor, fakat bu başarı aynı zamanda çıtayı da yükseltti ve EuroBasket2015’ten beklentileri de artırdı. Bu konuda endişeleriniz var mı neler düşünüyorsunuz?

İspanya’ya toplama bir takımla gitmiştik. Tecrübe kazanma aşamasında olan genç arkadaşlarımız ve belki de son turnuvalarını oynayan veteran oyuncularımızı (Kerem Tunçeri 36 ve Kerem Gönlüm 38) beraber oynattık. Fakat bu durum 3-4 NBA oyuncumuzun gelmemesinin getirdiği bir zorunluluk sonucu oluştu. Bana göre buna rağmen Türkiye’yi olabilecek en iyi şekilde temsil etmeyi çalıştık. Bütün maçlarda iyi bir oyun ortaya koyduk ve seyircilerimizi heyecanlandırdık zira milletimiz için Milli Takım çok önem arz eden bir unsurdur. Türk basketbolseverler bugün yeniden Milli Takım’a inanmaya başladılar. Bu sene Avrupa Şampiyonası’nda yeni bir jenerasyona sahip olacağız. Altın jenerasyon olarak tabir ettiğimiz bu çocuklar Euroleague’de de tecrübe kazanmaya başladılar. Bana göre bu yıl daha zorlu ve daha agresif bir Türk Milli Takımı izleyeceğiz.

Yani bu yıl için kadroda tıpkı geçen turnuvada Cedi Osman ile yaptığınız gibi genç yeteneklerin de olacağı daha genç daha hızlı ve daha güçlü bir Türk Milli Takımı oluşturuyorsunuz?

Evet, daha genç daha hızlı, daha güçlü bir takım tabii ki Ömer Aşık gibi NBA yıldızlarımızın da bize katılmasını umuyoruz. Ömer bizle harika bir dönem geçirdi ve oyununu da geliştirme fırsatı yakaladı. NBA’e döndüğünde de sezona çok güçlü bir başlangıç yaptı.(Ömer bu sezon Houston’dan New Orleans’a takas oldu) Umuyorum ki bu sezon Ersan İlyasova(Milwaukee), Enes Kanter(Utah) ve Furkan Aldemir (Sixers) de bizlere katılırlar. Eğer NBA oyuncularımız bize katılır ve genç jenerasyonumuzla keyif alarak Milli Takım için oynarlarsa iyi bir takım olcağımızı düşünüyorum.

Eğer saydığınız oyuncular takıma katılırlarsa Eurobasket’te en güçlü pota altına sahip takımlardan biri olacaksınız. Bu durum hedeflerinizi yükseltir mi? Turnuvanın en zor grubunda yer almanıza rağmen hedefiniz madalya mı?

Tabii ki, bunu istiyoruz. Önemli oyunculara ve genç yeteneklere sahibiz neden madalya için oynamayalım podyuma çıkmak hedefimiz olacak. Berlin’de grubumuz çok zor adeta Şampiyona’nın yarı finali gibi bir kura çektik. Fakat biz de daha güçlüyüz ve bu grubun zorlu gözükmesini sağlayan etkenlerden biri de biziz. Hep beraber göreceğiz. Grup aşamasında elimizden gelenin en iyisini yapacağız hedefimiz madalya almak ve olimpiyatlara gidebilmek. Bu bizim takımımız için çok önemli çünkü Milli Takım’ımız daha önce Olimpiyatlara katılma başarısı gösteremedi. Şu an önemli bir jenerasyona sahibiz ve 2016 olimpiyatları hayalimize ulaşmak istiyoruz.

Galatasaray Liv Hospital gibi Euroleague ve TBL’de yarışmacı ve başarı beklenen bir takım ile A Milli Takım başantrenörlük görevini beraber yürütmek sizin için zor olmuyor mu?

Kesinlikle zorlukları olduğu inkar edilemez, yazın dinlenme fırsatınız olmuyor ve sezon boyunca stresle başa çıkmak durumunda kalıyorsunuz. Fakat çok önemli avantajları da var; sürekli olarak oyunun içinde kalıyorsunuz. Sadece Milli Takım’ı çalıştırmak ve senede birkaç resmi maça çıkmak koç için de olumlu değil çünkü koçlar da tıpkı oyuncular gibi maç tecrübesine pratiğine ihtiyaç duyarlar. Euroleague’de Milli Takımlarda oynayan oyuncuların neredeyse tamamını izleme şansına sahipsiniz. Yani bu durumdan çok mutluyum. Milli Takım ve Galatasaray’ı aynı anda çalıştırmaktan büyük keyif alıyorum.

Dimitris Kontos’un fiba resmi sitesindeki röportajının çevirisidir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder