Galatasaray bir Şampiyonlar Ligi
serüvenine daha hüsranla başladı zaten en son CSKA Moskova’yı Arif ve Sarr’ın
golleriyle yendiğimizde galibiyetle başlamıştık sanırım. Son yılların en formda
ekiplerinden Atletico’ya kaybetmek tabii ki rezalet falan değil fakat
kaybediliş şekli istifa sebebidir. İstikrara inanan biri olarak uzun süreli
yönetim sergileyecek hocanın kendisine verilen krediyi hak edecek işler
yapmasını beklemek en doğal hakkımız.
Maç sonu basın toplantısında
basın mensupları dostane ilişkilerinden olsa gerek Hocaya gerekli soruları
soramadılar. En büyük reaksiyonu bugüne kadar taktik işlerine hiç girmemiş
Muslera verdi. Artık bu saçmalığa o bile dayanamadı.
Sevgili Hamza Hoca;
- Madem ki kafanda Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu var (müzede olmayan tek kupa) koca yaz transfer sezonunda başkanına benim santrafora ihtiyacım var Burak hırslı kalburüstü fakat tekdüze bir forvet, Umut yetersizin önde gideni, Sinan Gümüş ise açılmamış kutu ne oynatacağıma bile karar vermedim bana kaliteli bir santrafor alın neden demedin? Yoksa sen istedin de Selçuk ve Burak istemediler mi?
- Sol bekte Telles’in gideceği yaz başından beri konuşuluyor. Kendin dahil kimsenin izlemediği Muslera’yı beğenmeyen scoutlarına güvenip sadece Carole’e nasıl bel bağladın? Geçen sezon bir maç dahi top oynamayan kanki kontenjanından kadroda Olcan mı gizli silahındı yoksa ön libero oynattığın emekli Hakan Balta mı?
- Melo gemileri yaktı gideceğim diyordu. Koca yaz yerine Melo kalsa dahi yedeği olacak bir adam almadın. Orta sahaya alınan isimler Bilal, Jose ve Jem Selçuk tarzı pasör topçular. Melo’nun boşluğunu nitel olarak doldurmanı zaten beklemedik ama nicel olarak dahi bir adam almadın. Atletico maçında Balta’yı ön libero oynattın o zaman Bilal’i taleben, Jem’i yönetimdeki bazı ağır toplar istedi Jose’yi de menajer kucağına bıraktı diye aldın. Sen hoca olarak niye insiyatif almadın.
- Çok sevdiğin Sabri’ye alternatif dahi almadın ikinci yarı kurtarıcı diye stoper Denayer’i sağ beke çektin. Belli ki sen aldığın adamların isimlerini ilk kez bizle beraber duydun. Ama Atletico gibi taktik disiplinli bir takım olmak için zaman istedin. Önce alınan oyuncuları kendin iste ve ahbap ilişkileri değil liyakate göre al sonra zaman da sevgi de saygı da kazanırsın.
- Ligde oynamayan Emre Çolak mevzusuna girmeye gerek yok bir arpa yol kat edemeyen vizyonu dar klasik apaçi topçu Sercan’la Bursa’da gece hayatı daha çok ilgisini çekiyordur muhtemelen.
- Yerli kategorin sadece Trabzon çetesi mi? Yasin gurbetçi diye mi yedek oturuyor. Şampiyon yapan kadroyu koruyalım derken Yasin’i istisna mı bırakıyorsun? Oyun görüşü zayıf ve beklenilen kalitede olmasa da takımı ileri taşıyan tek oyuncu o.
Galatasaray taraftarı Astana’yı
yenip 3.lük mücadelesi verecek takım istemiyor. İki-üç sene önce 2.tur çeyrek
final görmüş takımını yarı finalde görmek istiyor. Galatasaray’ın vizyonu
Şampiyonlar Ligidir. Maddi konulara bahane değil bu yaz harcanan aynı miktar
parayla eksik bölgelere gerekli tarza sahip oyuncular alınabilirdi. Scout’un
işi Podolski’yi getirmek değil pivot santrafor ihtiyacını gidip Bosna’dan
Zeljeznicar’ın kapısını çalarak Dzeko’yu getirerek çözmek.
Mesele ne Hamza ne
Dursun ne Burak mesele Galatasaray’daki çarpık düzen milyonluk camiayı sporla
ilgisi olmayan para babası adamların yönetmesi. Ve bu yönetenlere karakter
sahibi diye sevip saydığımız hocanın bir başkaldırış gösteremeyişi. Oyuncuların
yönetimin saçmalıklarını aman neşemiz bozulmasın diyen dizi karakteri gibi
davranması. Allah aşkına koskoca Galatasaray’ın 9 numarası top kontrol edemeyen
top süremeyen Umut Bulut olur mu yahu_?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder