Şenol Güneş, Mustafa Denizli ve
Fatih Terim ile birlikte Türk futbolunun en iyi 3 hocasından biri olarak
gösteriliyor. Şenol Hoca bu payeye ulaşırken İstanbul ekiplerinden birini
çalıştırmadı. Trabzonspor, Milli Takım ve başarılı Kore macerasının ardından
yine underdog diye tabir edebileceğimiz bütçesi göreceli olarak düşük bir takım
olan Bursaspor’u devraldı.
Bursaspor takımı Ertuğrul Sağlam
yönetiminde Anadolu Devrimi yaparak şampiyon olduktan sonra istikrarlı bir yapı
kuramadı. Efsane Başkan İbrahim Yazıcı’nın aramızdan ayrılması ve şampiyon Hoca
Ertuğrul Sağlam’ın ayrılışı ile yeşil beyazlı ekip ligde inişli çıkışlı bir grafik sergilerken, şampiyonluk yaşamış
taraftarın Daum, Hikmet Karaman ve İrfan Buz ile kanı uyuşmadı. Aradıkları isim
tıpkı Ertuğrul Hoca gibi karakteri sorgulanmayacak ve kariyeri tartışılamayacak
bir isimdi. Bursaspor yönetimi Türkiye’de bu tanıma en uygun isim olan Şenol Güneş’i
takımın başına getirerek çok önemli bir iş başardılar.
2014/2015 sezonu itibariyle lige
Gürcistan ekibine yenilip kötü bir başlangıç yapılsa da Şenol Hoca bizlere
ikinci yarının başlaması ile birlikte sezonun en iyi futbolunu oynayan takımını
izlettirme keyfini yaşatmaya devam ediyor. Yapılan transferler, kadroya monte
edilen genç oyuncularla birlikte iyi bir çıkış yakalayan takım ligde ilk dört
için iddialı konuma geldi. Şimdi bizlere güzel futbol izleten bu kadroya
yakından bakalım.
Bursaspor taktik diziliş ve
oyuncu profili olarak Mourinho’nun Chelsea’sisine benzeyen 4-2-3-1 dizilişi
kullanıyor. Şenol Güneş kalede tecrübeli eldiven Frey yerine genç yetenek Harun
tekin’e güvenerek yabancı hakkını oyun içinde kullanmayı tercih etti. Sağ bek
mevkisinde 2.Lig ekibi Bugsaştan gelen
Trabzon’lu oyuncu Şener formayı kaparken defansın ortasında Lugano’dan
daha çılgın bir Latin Civelli ile onun sertlik açısından Türkiye versiyonu
altyapıdan çıkan Serdar Aziz yer aldı. Sol bek mevkisinde ise Avustralya milli
takımında da oynayan Kıbrıs Türkü Aziz Behic ilk on birin değişmezi oldu.
Defans hattında Frey, Taiwo, Basser gibi üç önemli oyuncunun yerini genç ve aç yabancı
sınırını gözeterek Türk isimlerle dolduran tecrübeli hoca ön tarafta kaliteli
yabancılarlar oyunun kontrolünü elinde bulundurma şansını yakaladı. Porto menşeli
Belluschi bu sene Fabregas etkisi yaparken yanında genç yıldız Ozan Tufan Matic
seviyesinde olmasa da Milli Takım’a yükselmeyi ve Avrupa takımlarının radarında
girmeyi başardı. Kanatlarda Volkan Şen Galatasaray maçında yaptığı aptalca
hataya kadar sezonun yükselen yıldızı olmayı başardı ilerleyen haftalarda iyi
oyunuyla refleks sonrası oluşan hatasını telafi etme şansı olacaktır. Bir başka
kanat oyuncusu bakambu sürati ve attığı gollerle tek forvetli sistemde Volkan
ile beraber gol atan açık oyuncusu açığını kapattı. Bu kadronun tek eksiği
taraflı tarafsız herkesin sevgilis Batalla’dan başkası değil. Porto’dan gelen
Josue her ne kadar kalitesiyle göz doldursa da bir Batalla değil. Forvet
Fernandao ise Premier Lig’de Diego Costa etkisinin bir benzerini türkiye’de
yaptı. Fizik teknik hırs golcülük bakıldığında her açıdan Chelsea’li vatandaşına
benzeyen Fernandao’nun yapması gereken tek şey kaldı. O da tıpkı Diego Costa
gibi devşirilerek Türk vatandaşı yapılmalı ki match-up tamamlansın.
İlk on bir olarak sorunsuz
gözüken bu kadronun puan sıralamasında İstanbul ekiplerinin gerisinde
kalmasının temel nedeni ise kadro derinliğinin olmaması gibi gözüküyor. Enes
Ünal, Bekir, Ozan Tufan, Batuhan Altuntaş gibi isimlerin tecrübe kazanması ve
yabancı sınırının kalkmasıyla kadroya eklencek kaliteli takviyeler ile
Bursaspor’un gelecek seneye Timsah Arena’da zirveye oynamaması için bir engel
bulunmuyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder