Sezonun üçüncü haftası geride
kalırken temsilcilerimiz Anadolu Efes, Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray Liv
Hospital haftayı mağlubiyetle kapattılar. Her sezon olduğu gibi yıldız transferler
ve Final Four hayalleriyle başlanan bir serüvende, takımlarımız yarı-final
seviyesine ulaşmak için henüz hazır bir görüntü vermediler.
Fenerbahçe Ülker efsane koç
Obradovic’in önderliğinde çıktığı Atina deplasmanında beklenmedik bir hezimet
ile karşılaştı. Eski gücünden uzak, yıldızları görece yaşlı olan Panathinaikos
3 sayı bombardımanıyla temsilcimizi evine eli boş göndermesini bildi.
Fenerbahçe’de önemli transferlere rağmen eksikler giderilmiş gibi gözükmüyor.
Obra’ya duyduğumuz içten saygıya rağmen kendisi ondan beklenen takım kimyasını
bir türlü oturtamadı kanaatindeyim.
Öncelikle oyun kurucu pozisyonunda takımı yönlendirecek bir Bodiroga’sı ya da
Diamantidis’i yok. Geçen sene de yoktu ki Bo’nun gönderilmesini de bu mantıklı
sebebe bağlayarak mantıklı bir hamle olarak düşündük. Yerine gelen oyuncuya
baktığımızda ise Finlandiya liginde keşfedilmiş eski bir sayı kralı Hickman’ı görüyoruz. Maccabi Euroleague şampiyonu olurken iyi bir
sezon geçirse de Hickman ne bir Sergio Rodriguez ne de Teodosic. Bu
niteliklerde eldeki tek isim Kenan Sipahi ama o da takımı bir üst seviyeye
çıkaracak tecrübeye henüz sahip değil. Obradovic
Real Madrid’e giderken yanına Bodiroga’yı da istemişti Fenerbahçe’ye gelirken
de Diamantidis ile gelmesi gerekiyordu. Avrupa’da her pozisyonda belli
kalitelerde oyuncular bulunabilir ama üst düzey takıma seviye atlatacak oyun
kurucu sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bu sorunu takım içinden (Emir) ya
da takım dışından (pg transferi) çözmeden Obra’nın başı çok ağrayacak gibi
duruyor.
Fenerbahçe’nin bir diğer problemi
ise pota altına sertlik getirecek ve
sırtı dönük hücum varyasyonlarına sahip bir skor opsiyonuna sahip olmaması.
Semih Erden ve Luka Zoric’in şahsen yüksek hedefleri olan Fenerbahçe için düşük
kalibreli oyuncular olduğunu düşünüyorum. Oğuz ise sırtı dönük oynayabilen bir
pivot olmasına rağmen birinci seçenek olmak için yeterli değil.
Sezon başı transfer edilecek iki
oyuncu her şeyi değiştirebilirdi. Nitekim isimleri Obra’nın ekibiyle de
anılmıştı. Bu sezon Milos Teodosic
ve Nenad Kristic bu takıma
katılabilseydi şimdi çok farklı şeylerden bahsediyor olabilirdik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder